Köyceğiz, Muğla ilinin sınırlarında yer alan 13 adet ilçeden biridir. 2016 yılı nüfus sayımına göre ilçede 35.000’e yakın kişi yaşamaktadır. Türkiye’de Rize’nin ardından en fazla yağmurun düştüğü yer olan Köyceğiz’de kış mevsiminde yağmurun iki veya üç ay boyunca sürdüğü görülmektedir. İlçe sakinlerinin geçim kaynağını tarım, hayvancılık, ormancılık ve turizm faaliyetleri oluşturmaktadır. İklim ve coğrafi yapının sunduğu elverişli imkânlar sayesinde tarım oldukça gelişmiştir ve temel geçim kaynağıdır.

Köyceğiz ile ilgili tarihî bilgilerin verilerini tarihçi Heredot, coğrafyacı Strabon ve İngiliz arkeolog Hoskin sunmaktadır. Köyün tarihi binlerce yıl öncesine kadar dayanmaktadır. MÖ 3400 yıllarına kadar uzanan tarih, birden fazla uygarlığın kaydını tutmuştur. Karyalılar, Köyceğiz civarında varlık göstermiş ilk topluluktur. Ardından sırasıyla; İskitler, Asurlular, İyonyalılar, Dorlar, Akalar, Persler, Helenler, Seleykoslar, Romalılar, Selçuklular, Menteşeoğulları ve Osmanlılar da bu topraklarda yaşam alanları kurmuşlardır. MÖ 2000’lerde ise Yunanlar bölgede koloniler kurmaya başlamıştır. Bu vesileyle Karyalılar ile Yunanlar arasında bağlantılar kurulmuş, MÖ 1000’li yıllarda bölgede iyice hareketlenmeler ve yenilikler ortaya çıkmıştır. Köyceğiz Gölü’nün Akdeniz ile birleştiği yerdeki Kaunos şehri, liman yoluyla Karyalıların önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu dönemine gelindiğindeyse, Kurtuluş Savaşı sırasında Kuvay-ı Milliye’nin bir parçası haline gelmiş ve yurt savunmasında rol üstlenmiştir. Köyün adının ise bir efsaneye göre; ovada kurulu olan şehri su basmasından sonra değiştiği düşünülmektedir. Arta kalan birkaç evi gören insanlar ise: “Bütün şehir batmış, sadece kıyıda bir köyceğiz kalmış.” demişlerdir. Halen gölün altında batık bir şehir olduğu düşünülmektedir.

Köyceğiz doğal güzelliğiyle ve şirin mimarisiyle sakin ve sevilen bir tatil beldesidir. Ayrıca plajları, kaplıcası, yaylası, koyu ve tarihi kalıntılarıyla dinlenmek ve gezip görmek için ideal bir Türk köyüdür.

Köyceğiz Nerededir?

Köyceğiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ege Bölgesi’nin güneyinde, Ege Bölgesi’nin Akdeniz ile birleştiği noktada, Muğla ilinde yer almaktadır. Muğla-Fethiye karayolunun 60. kilometresinde konumlanmıştır.

Köyceğiz’e Nasıl Gidilir?

Köyceğiz’e havayolu ile ulaşmak için Muğla Dalaman Havalimanı tercih edilebilir. Havalimanı Köyceğiz’e 27 kilometre mesafededir.

Karayolu ile ulaşmak içinse Muğla’dan araçla yolculuk yaklaşık 1 saat sürmektedir. Muğla-Köyceğiz arası 55 kilometredir. İstanbul-Köyceğiz arası ise yaklaşık 800 kilometredir ve araç ile yolculuk ortalama 11 saat 30 dakika sürmektedir. Ankara’dan yolculuk ise 9 saate yakın sürmektedir. İzmir’den ise yaklaşık 3 saat 40 dakika sürmektedir ve yol 271 kilometredir.

Köyceğiz’de Görülecek Yerler

Köyceğiz Gölü, Dalyan Boğazı ile Akdeniz’ bağlanan, 6.300 hektarlık alana yayılmış bir göldür. Göl, dağlardan üç kol halinde inen sular tarafından beslenmektedir. Ve fazla gelen su, 10 kilometre uzunluğundaki kanal ile Akdeniz’ aktarılmaktadır. Dalyan Boğazı’nın ucunda Sülüngür adlı tatlı ve tuzlu sudan meydana gelen küçük bir lagün gölü de bulunmaktadır. Bu göl, kefallerin yumurtlama alanıdır. Deniz kıyısında ise 5,5 kilometre uzunluğa, 50 ile 200 metre arasında değişen genişliğe sahip bir kumsal bulunmaktadır. Sörf, yelken ve kürek gibi su sporları yapma imkânı bulunmasının yanı sıra gölün sunduğu göz alıcı manzara fotoğrafçılar için maden niteliğindedir. Gölde tekne turları da düzenlenmektedir. Bunun yanı sıra gölün çevresinde yürüyerek veya otomobil ile gezinti yapmak da oldukça güzel bir deneyimdir.

Cilt hastalıklarına iyi gelen Sultaniye Kaplıcaları ise huzurlu bir atmosfere sahiptir. Kaplıca sularında radon, kalsiyum sülfat ve klorür mevcuttur. Sultaniye Kaplıcaları şifa bulmak ve dinlenmek için idealdir.

Doğal güzellik ve tarihî önemi bakımından bir değere sahip olan Kaunos Antik Kenti’ne Dalyan ve Köyceğiz’den tekne ile ulaşılmaktadır. Ticarî açıdan önem taşıyan bir liman kenti olan Kaunos, bölgede en çok ziyaretçi çeken noktalardandır. Zamanla denizin alüvyonlarla dolması, Antik Kent’in limanını devre dışı bırakmıştır. Antik Kent’te tiyatro, kilise, hamam ve tapınak kalıntıları gezilerek tarihte kısa bir yolculuğa çıkılabilir.

Ekincik Koyu ise yatçıların gözde uğrak yeridir. Tertemiz suyu ve eşsiz doğal manzarası, kendine birçok müdavim edindirmiştir.